Dijital göçmen, analog dünyada doğmuş, teknolojik kültür ile sonradan karşılaşmış ve ona ayak uydurmaya çalışan nesli ifade etmektedir. Başka bir deyişle, “dijital göçmenlik, yirmili yaş ve sonrasında teknoloji, internet ve web ile tanışan, teknolojik araçların kullanımı ve teknoloji tabanlı öğrenmede güçlükler veya çeşitli uyum sorunlarıyla karşılaşabilen teknoloji okuryazarlığı düşük bireyleri ifade eder” . Ayrıca 1980 yılından önce doğmuş insanlar içinde bu ifade kullanılabilir. 1980 sonrası doğmuş insanlarsa dijital yerli olarak adlandırılmaktadır.
Dijital göçmenlerin özellikleri
Dijital göçmenler her ne kadar analog dünyada doğmuş olsalar da günümüz teknolojisine uyum sağlayabilmektedirler. Ama bu demek değildir ki günümüz teknolojisinin getirdiği yeniliklere çabucak adapte olabilmektedirler. Bu durum onlar için oldukça sancılı bir süreçtir. Teknoloji dilini aksanlı kullanırlar. Dijital medya araçlarını etkin bir şekilde kullanamamaktadırlar. Aynı anda pek çok iş yapmak değil bu işleri belli bir sıraya koyma eğilimindedirler. Sabırlıdırlar ve beklemeyi bilirler. Acele etmenin onları hataya götürebileceği düşüncesindedirler. Uzun bir metni sıkılmadan tamamını okuyabilmektedirler . Analog dönemden kalma alışkanlık olarak bilgi aramak için çoğunlukla fiziksel ortamları tercih etmektedirler .
Bilgi iletişim teknolojileri kavramı içerisinde bir devrim niteliği taşıyan internetin yaygınlaşması ile internet erişim araçları da her gün gelişmektedir. İnternet erişim imkanlarının kolaylaşması daha fazla kullanıcının erişimini sağlamakta bu durum ise, kendi içerisinde bir kültürü oluşturmaktadır. Bu dijital kültür sürecini oluşturan bireyler dijital yerliler ve dijital göçmenler ifadelendirmeleriyle, iki uç grup olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu iki grubun yanı sıra kimi düşünürler üçüncü bir grubun ikisi arasında yer aldığını düşünmektedir.
Dijital göçmenler ve teknoloji kullanımı
Teknolojiyi kullanma amaçları belli bir bilgi gereksinimlerini karşılamak ya da aradıkları bilgiye ulaşmaktır . Ancak günümüzde teknolojinin hızla yaygınlaşmasından dolayı eğlence ve iletişim amacıyla da kullanmaya başlamışlardır. Yine de dijital göçmenlerin öncelikleri değişmemiş, bu kültürün getirdiği yeniliklerden faydalanmış ama bu yenilikler yaşam biçimlerinin bir parçasına dönüşmemiştir. Dijital göçmenler bilgiye ulaşmada birincil kaynak olarak interneti değil basılı kaynakları kullanma eğilimindedirler.
Çoğu, dijital kaynaklara güvenmemektedir. Bazıları ise tam tersine bu kaynaklara aşırı güvenmektedir ve doğruluğundan şüphe duymamaktadırlar. Bu durumun sebebi dijital göçmenlerin eğitim düzeylerinin değişmesinden kaynaklanmaktadır. İyi eğitim almış olan dijital göçmenler internetten elde ettikleri bilgilerin doğruluğundan şüphe duymakta ve bunu özellikle fiziksel ortamda bulunan bir kaynağı kullanarak doğrulama eğilimindedirler. Ancak eğitim düzeyi düşük olan dijital göçmenler ise bu bilgilere güvenmekte ve doğru olduğunu düşünmektedirler. Teknolojik bir aleti, kullanarak değil kullanım kılavuzlarına başvurarak öğrenmeye çalışmaktadırlar. Teknolojik aletleri bozabilecekleri endişesi bu duruma sebep olmaktadır .
Dijital göçmenler ve eğitim
Dijital göçmenler günümüzde öğrenci konumundan öğretmen konumuna gelmişlerdir. Yeni nesil onlar tarafından yetiştirilmektedir. Dijital göçmenler öğrencilerin ders çalışırken televizyon izlemeleri ve müzik dinlemelerine sıcak bakmazlar çünkü kendileri bu şekilde eğitilmemişlerdir. Öğrenim görürken başka şeylerle ilgilenmenin öğrenmeyi olumsuz etkileyeceğini düşünürler.
Öğrenmenin eğlendirici olmaması gerektiğini öğrencinin tek bir işe odaklanmaları gerektiğini düşünürler. Dijital göçmen öğretmenler öğrencilerin zaman içinde değişmediğini ve kendilerine uygulanmış olan yöntemlerin hâlâ geçerli olduğunu düşünmektedirler . Bu durum günümüz öğrencileri için geçerli değildir. Değişen dünyada dijital göçmenler de bu alışkanlıklarını değiştirmek zorundadırlar.
Comments